Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Suriye kaynaklı, Amerikan ulusal güvenliği ve dış politikasına yönelik “alışılmadık ve olağanüstü” tehditle başa çıkmak için ilan edilen “ulusal acil durum” halinin uzatılmasına karar vermesine ilişkin, “ABD’nin bu tür tek taraflı tasarruflarda bulunmak yerine Türkiye’nin Suriye’ye istikrar kazandırıcı ve bu ülkenin bütünlüğünü önceleyen politikalarını anlayarak desteklemesi, iki müttefikin köklü ve değerli ilişkilerine daha çok yakışacaktır” açıklamasını yaptı.
Beyaz Saray’dan paylaşılan bildiriye göre, Biden, Suriye’nin içindeki gelişmeler ve bu ülke kaynaklı ABD ulusal güvenliği ve dış politikasına yönelik “alışılmadık ve olağanüstü” tehditle başa çıkmak üzere 14 Ekim 2019’da ilan ettiği başkanlık kararnamesinin süresini uzatacağı konusunda Kongre’yi bilgilendirdi.
Biden, “özellikle Türk hükümetinin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri harekat için attığı adımların bölgedeki barışı, istikrarı ve güvenliği tehdit ettiğini, IŞİD ile mücadeleyi zayıflattığını” belirterek, Suriye içindeki ve Suriye’yi ilgilendiren mevcut durumun “ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit” oluşturmaya devam ettiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Bilgiç, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“ABD Başkanınca yinelenen bu Kararnamede mesnetsiz iddialara konu edilen Barış Pınarı Harekatı, esasen BM Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca icra edilmiş ve bölgede huzur ve istikrar ortamı sağlamıştır. PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin terörist faaliyetlerine darbe vurmuş ve bunları sınırlarımızdan uzaklaştırmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkıda bulunmuştur.
ABD’nin bu tür tek taraflı tasarruflarda bulunmak yerine Türkiye’nin Suriye’ye istikrar kazandırıcı ve bu ülkenin bütünlüğünü önceleyen politikalarını anlayarak desteklemesi, iki müttefikin köklü ve değerli ilişkilerine daha çok yakışacaktır. Bu çerçevede, ABD’nin bölücü terör örgütü ile angajmanını sonlandırmasını, 17 Ekim 2019 tarihli Ortak Açıklamanın hükümlerini yerine getirmesini bekliyoruz.”