Atatürk ve Vahdettin’in Birlikte Çıktıkları Almanya Seyahatinin Ayrıntılarını Okuduğunuzda Çok Şaşıracaksınız

Atatürk’ün, Osmanlı’nın Son Padişahı Vahdettin ile hukuku her daim çok merak edilen ve tartışılan bir konu.

İki ismin Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun yolculuğu öncesi görüştükleri bilinse de 1917’de beraber çıktıkları Almanya yolculuğu pek ayrıntılı bilinmiyor.

Mustafa Kemal Paşa’nın Veliaht Padişah Vahdettin’e refakat ettiği bu gezide yaşananların ayrıntılarını sizler için derledik.

Birinci Dünya Savaşı’nda Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale’de önemli başarılara imza atmış; Anafartalar Kahramanı olarak nam salmıştı. Bu muharebe sonra Albaylığa, 1916’da generalliğe yani paşalığa terfi etti. Artık ömrü boyunca bu sıfat ile anılacaktı.

1917 yılında büyük savaşta iş birliği yapan Almanya ve Osmanlı Devleti, ilişkilerini kuvvetli tutmaya devam ediyorlardı.

Alman İmparatoru tam üç kez İstanbul’u ziyaret etmiş ve her defasında Osmanlı Padişahını Almanya’ya davet etmişti. 

Son sefer bu davetini tekrarladı. Osmanlı Padişahı Sultan Reşat hasta olduğu için Veliaht Padişah Vahdettin Almanya’ya hareket etti. Yanına da General Mustafa Kemal eşlik etmesi için tayin edildi.

Veliaht Padişah Vahdettin ve Ordu Temsilcisi Mustafa Kemal Paşa, birlikte Almanya yolculuğuna çıktılar. Mustafa Kemal Paşa’ya veliaht padişaha eşlik etme teklifini bizzat Enver Paşa yaptı.

Enver Paşa’nın bu kararı almasında Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’dan bir süreliğine de olsa uzaklaştırma isteği olduğu yorumlanabilir. 

Mustafa Kemal Paşa ise geleceğin Padişahı ile tanışıp birlikte uzun süre zaman geçirmesinde faydalar olacağını düşünerek bu teklifi memnuniyetle kabul etti. 

Mustafa Kemal Paşa, Vahdettin ile tanışma hikayesini şu sözlerle anlatıyor:

“Veliaht içeri girdi. Bizim bulunduğumuz tarafa doğruldu. Kanepenin sağ köşesine oturdu. Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Sonra tekrar gözlerini açıp bize iltifat etti: “Sizinle müşerref oldum, memnunum” dedi.

Veliaht Vahdettin ve Mustafa Kemal Paşa arasındaki diyalog şu şekilde devam etti. 

Vahdettin: Seyahat edeceğiz değil mi?

Mustafa Kemal Paşa: Evet, seyahat edeceğiz efendim. İki gün sonra Gar’da hazır bulunacaksınız, oradan birlikte hareket edeceğiz. 

Mustafa Kemal Paşa, Vahdettin ile ilk tanıştığı andan itibaren adeta bir mecnunla tanıştığını farkına vardığını ifade ediyor.

Vahdettin’i çok yavaş konuşan, yavaş hareket eden, gör kırpışlarını çok uzun tutan bir kişi olarak tanımlıyor.

Mustafa Kemal Paşa, Vahdettin ile konuştuktan sonra Saray’dan ayrılıyor. Arabada giderken Almanya heyetinde bulunan Naci Bey’e “bu zavallı ileride padişah olacaktır, ne hazin” diyor.

Hazırlıklar tamamlandı. Almanya’ya gidecek heyet Sirkeci Garı’nda buluştu. Heyet Balkan trenine bağlanacak özel bir vagonla Sofya-Budapeşte-Viyana üzerinden Almanya’ya gidecekti. 

Tren Garında yaşanan enteresan hadiseyi de Atatürk’ün kelimelerinden aktarıyoruz:

‘Ben bunun askeri bir gezi olduğunu belirterek Veliaht hazretlerinin askeri üniforma giymesini istemiştim. Kendisi buna rağmen sivil kıyafet ile geldi. Bu duruma sinirlendim. Saray danışmanına sordum. ‘Ben söyledim, kendisi giyinmedi’ dedi. Meğerse Vahdettin’e ilk önce mareşal üniforması vermişler sonra kendisinin veliaht olduğu için korgeneral olduğunu belirtmişler. O da gücenip giyinmemiş’

Tren İstanbul’dan ayrıldı. Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa’yı tren salonuna davet etti. Mustafa Kemal Paşa bu davetten memnun olduğunu ve kendisiyle görüşerek daha yakından tanıma fırsatına sahip olacağını ifade ediyor.

Vahdettin, Salon’da Mustafa Kemal Paşa ile konuşurken kendisini şu sözlerle tebrik etti. 

‘Affedersiniz, birkaç dakika öncesine kadar kiminle seyahat etmekte olduğumu bilmiyordum. Ben sizi gıyabınızda çok iyi bilirim. Arıburnu’nda, Anafartalar’da kazandığınız muvaffakiyetler malumdur. Siz İstanbul’u kurtarmış bir kumandansınız. Beraber seyahat ettiğimiz için pek memnunum.’

Mustafa Kemal Paşa, Vahdettin’in bu sözlerine icap ettiği gibi teşekkürle karşılık verdiğini ve o gece aralarında ciddi ve samimi konuşmalar geçtiğini anlatıyor.

Mustafa Kemal Paşa, Veliaht padişahın kendisine gösterdiği yakınlıktan memnun olduğunu ve bu sayede kendisini yönlendirmek ve etkilemek adına her gün düzenli olarak konuşmalar yaptığını söylüyor.

cdn-images-1.medium.com

Heyetin Almanya’daki ilk durağı Münih oldu. Sonrasında Alman Genel Karargahına geçildi ve Alman İmparatoru Kayzer Wilhelm ile görüşme başladı.

Atatürk bu görüşmeye ilişkin notlarını şu ifadelerle anlatıyor:

‘Alman İmparatoru beni tanıdı. Etrafındakilere işaret etti. Ben bu yüzden biraz sıkıldım, önüme baktım. İmparator benim sıkılmamdan dolayı sorma ihtiyacı hissetti. ‘Siz Anafartalar Komutanı değil misiniz?’

 ‘Evet ekselans’ şeklinde Almanca sorulan soruya Fransızca yanıt verdim. 

Daha sonra Mustafa Kemal Paşa, Vahdettin’e ziyaretlerinde eşlik etmeye devam etti. İstanbul’a dönüş öncesi yine yalnız bir sohbette bulundular. Burada Vahdettin, döndükten sonra Mustafa Kemal Paşa’ya ordu komutanı olmak için yardımcı olacağının sözünü verdi.

Buna rağmen dönüş yolculuğu sonrası yeniden görüşmediler. Mustafa Kemal Paşa’nın özellikle 1918’de Vahdettin tahta çıktıktan sonra kendisiyle bir araya gelme istekleri hep bürokratik engellere takıldı.

Yalnızca Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a hareket etmeden önce Saray’da bir görüşme yaptılar. 

Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa’ya Almanya’da vadettiği birlikte çalışma, Ordu Komutanlığı gibi sözlerini de tutmadığını anlıyoruz. 

Bu içeriğimizde aktardığımız anekdotlar için Falih Rıfkı Atay’ın ‘Atatürk ile Vahdettin Arasında’ kitabı ile Mehmet Önder’in ‘Vahdettin’in Almanya Seyahati’ eserlerinden faydalanılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir