ABD’nin başkenti Washington yakınlarındaki Ronald Reagan Havalimanı’nda askeri helikopterle bir yolcu uçağının çarpışması sonucu 67 kişi hayatını kaybetti. ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB), helikopterle çarpıştıktan sonra nehre düşen yolcu uçağının önemli uçuş verilerinin kayıtlı olduğu kara kutuya ulaşıldığını bildirdi.
NTSB, USA Today’e verdiği demeçte, Potomac Nehri’nde arama çalışmaları yürüten ekiplerin kazanın son anlarını ve şartlarını belirlemede kilit role sahip kokpit ses kayıt ile uçuş veri kayıt cihazlarını bulduğunu aktardı. Kara kutunun incelemek üzere laboratuvara götürüldüğünü ifade eden NTSB Sözcüsü Peter Knudson, uçakta başka bir kayıt cihazı bulunmadığını ve ekiplerin helikopterdeki kayıt cihazını da bulmak için çalışmalara devam ettiğini belirtti. Uçuş verilerinin kayıtlı olduğu kara kutunun kazanın son anlarına ve nedenine ışık tutması beklenirken, ABD basınına yansıyan haberlerde, kule personel sayısının az olduğu ve helikopterin olması gerekenden yüksek uçmuş olabileceği belirtildi.
CNN: İKİ FARKLI POSİZYONDA TEK HAVA TRAFİK KONTROLÖRÜ VARDI
The New York Times (NYT) gazetesinin incelediği, Federal Havacılık İdaresi’nin (FAA) kazayla ilgili ön güvenlik raporunda hava trafik kontrol kulesi çalışanlarının sayısına dikkat çekildi. FAA’nın ön güvenlik raporunda, Ronald Reagan Ulusal Havaalanı’ndaki (DCA) hava trafik kontrol kulesindeki personel sayısı hakkında “Günün saati ve trafik yoğunluğu açısından normal değildi” değerlendirilmesinin yapıldığı kaydedildi.
CNN’e bilgi veren bir kaynak da kazanın olduğu sırada iki farklı kule pozisyonunda çalışan bir hava trafik kontrolörünün bulunduğu bilgisini paylaştı. Kaynak, hem yerel hem helikopter trafiğini tek bir kişinin idare ettiği görev kurulumunun alışıldık bir durum olmadığını aktardı.
Bölgedeki helikopterleri yönetmekten sorumlu hava trafik kontrolörünün aynı zamanda pistlere inen ve kalkan uçakları yönlendirmekle de görevlendirildiği, normalde bu sorumlulukların tek bir kişi yerine iki kontrolör arasında paylaştırıldığı ifade edildi.
NYT: HELİKOPTER, İZİN VERİLENDEN YÜKSEKTE UÇUYORDU
NYT gazetesinde yer alan bir başka haberde ise kazaya karışan askeri helikopterin onay verilenden daha yüksek bir irtifada uçmuş olabileceği belirtildi. Konu hakkında bilgilendirilen ancak kamuoyuna açıklama yetkisi olmayan dört kişi, çarşamba akşamı American Airlines’a ait yolcu uçağına çarpan helikopterin olay anında çok yüksekte uçtuğunu ve onay verilen uçuş güzergahında bulunmadığını anlattı. Kaynaklar, helikopterin yere daha yakın bir şekilde ve farklı bir noktada uçuyor olması gerektiğine dikkat çekti.
Buna göre, bir helikopterin ticari uçuşlar için kullanılan hava sahasına girmeden önce bir hava trafik kontrolörünün iznini alması gerekiyor. Kazaya karışan helikopterin pilotu da helikopterlerin 61 metreden yüksekte uçmaması gereken hava sahasını kullanmak için hava trafiği kontrolöründen izin istemişti. Hava trafik kontrolörü helikoptere bir rota önerdi ve uçağın arkasından geçmesini istedi. Ancak, helikopter bu yolu takip etmedi. Helikopterin bu esnadaki irtifası ise 91 metre civarında, yani izin verilenden daha fazlaydı. Bulunduğu nokta ise kendisine onay verilen rotanın yaklaşık 800 metre dışındaydı.
Soruşturma devam ettiği için kimliğinin paylaşılmaması koşuluyla açıklama yapan bir yetkili, helikopterin pilotlarının bu rotada daha önce uçtuğunu, irtifa kısıtlamalarının ve uçmalarına izin verilen sıkı hava koridorunun farkında olduğunu anlattı.
WSJ: YILLARDIR UYARI YAPILIYORDU
ABD’nin The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise kazanın yaşandığı noktadaki yoğun hava sahası konusunda yıllardır uyarıların yapıldığını aktardı. Buna göre, havalimanı, özellikle ABD Kongresi’ne yakınlığından ötürü siyasetçiler tarafından çokça tercih ediliyordu. Vekiller, sorumlu oldukları eyaletlere daha kolay biçimde ulaşabilmek için daha fazla uçuş eklenmesi için yıllardır lobi faaliyeti yürütüyordu. Yetkililer ve hem ticari hem askeri uçakların pilotları ise hava sahasının çok az hata payı bıraktığı konusunda uyarılar yapıyordu. Emekli bir hava kuvvetleri generali olan Keith Meurlin, “Ulusal Havalimanı’na ilave uçuşlarla daha da kötü hale getirilmiş son derece karmaşık bir hava sahası sistemiyle baş ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Pilotlar da yıllardır havalimanı çevresindeki askeri ve diğer uçakların varlığı konusunda şikayet ediyordu.
Örneğin, bir pilot, 2013 yılında bir helikopterle neredeyse bir çarpışma yaşadıktan sonra Hava Güvenlik Raporlama Sistemi’ne (ASRS) yazdığı raporda, “Bu helikopterlerin yüzlerce insan taşıyan uçakların yolundan geçmelerine izin verilecek kadar acil ne işi olduğunu tahayyül edemiyorum… Ülkedeki başka bir havalimanında normal olarak alarm verici olacak bir durum burada, DCA’da yaygın bir durum” ifadelerini kullanmıştı. Geçen nisan ayında da bir pilot askeri bir helikoptere çok yaklaştıktan sonra, nehir bölgesinde uçan helikopterler olduğuna işaret ederek hava trafiğinin daha iyi bölünmesini istemişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
More Stories
Elektrik üretimi geçen yıl kasımda yüzde 8,2 arttı
Rize’de anız yangını ormana sıçradı!
Siirt Valiliği’nden “Polislerin rastgele ateş açtığı” iddiasına yalanlama